4 Ekim 2012 Perşembe

Ünlülerin Gelinlikleri

Gelinlik sayfasını açıyorum ve fikir edinmeniz açısından ünlü isimlerin gelinliklerini derleyip toplamak istedim sizler için...

Aralarında 2012de evlenen ünlülerin fotoğrafları da var ;)

 Hande Subaşı

 Oktay Kaynarca ve eşi

 Emine Ün

  
 Elif Güvendik

 

  
 Gökhan Özen ve eşi


 Kate Holmes

 Nefise Karatay

 Özge Borak

 Özlem Yıldız

 Şahnaz Çakıralp

 Tan Sağtürk ve eşi

Jennifer Lopez
 
 Caroline-Wilma Elles
 
 Dolunay Soysert
 Emre Belözoğlu ve eşi

 Hande Ataizi

 Avril Lavigne

 Çağla Şıkel

 Ceyda Düvenci

 Pelin Karahan
 
 Pelin Karahan
 
 Demet Şener

 Esra Erol
 
 Emina Sandal

 Gamze Özçelik

 Gülben Ergen

 

 Jessica Simpson

 Kim Kardashian

 Kim Kardashian

 Kim Kardashian

 Kıraç ve eşi Ayşe Şule Bilgiç

  
 Pınar Altuğ

 Volkan-Zeynep Demirel
Devamını oku...

3 Ekim 2012 Çarşamba

Gazdan Adam

 



Değerli dostlar,
Ben 2 hafta önce dünyanın en güzel duygusunu yaşadım. Oğlumla tanıştım. O ilk anı anlatmak mümkün değil. Kucağıma o minicik bebeği verdiklerinde gözyaşlarımla yıkadım yüzünü :) Benim gibi bu güzel duyguyu yaşayan tüm anneler tarif edemediğim bu mutluluğun neye benzediğini çok iyi bilirler. Allah bu duyguyu tatmak isteyen herkese nasip etsin.

Şimdi ise uyum sürecine girdik diyebilirim. Bebeğim dünyaya uyum sağlamaya çalışırken eşimle biz de Ege'li bir hayata alışmaya çalışıyoruz. Düne kadar anneanne ve teyze desteği ile oldukça rahat bir 2 hafta geçirdik. Dün onları yolcu ettikten sonra "asıl macera şimdi başlıyor gençler" dercecine bir gülümseme belirdi Ege'nin dudaklarında... ve sonuç; gece 23.30'da açık eczane aramaya giden fakat aktarcıdan gelen bir baba...

Evet sözün özü şu ki dün tüm gün boyunca Ege'nin gaz sancısı tuttu. Ne kadar yediklerime içtiklerime dikkat edip bu sıcakta ayağımdan çorap patik ve terliği hiç eksik etmesem de bebeğimin gaz problemi var. Biliyorum bu tip şikayetler bu haftalarda çok normal ama ilk defa anne olan birinin bebeğini o eziyetten kurtarma çabası da normal değil mi ;)

Evet, arkadaşlarımızın gaz şikayeti için tavsiyesi Acı Elma Yağı'ydı. Özellikle Karden marka yağın bebeğin ayak altına ve göbek çevresine sürüldüğünde gaz şikayetini azalttığını duymuştuk. Bizim mahalledeki aktar arkadaş da ağızdan damla şeklinde verilen bir yağı tavsiye etmişti. Ancak bebeğimiz çok küçük olduğu için ağızdan damla vermek istemedik. Ta ki düne kadar... Dünkü gaz problemiyle babamızı gece yarısı eczaneye gönderdik. Fakat o aktarımızın dediğini hatırlamış olacak ki soluğu aktarda almış. Aktarımızın tavsiye ettiği o yağı yani Shiffa Home'un Gazero ismindeki yağı alıp geldi. Hiç düşünmeden Ege'ye verdim. Ne olursa olsun bundan çok acı çekemezdi çünkü bebeğim... 3-4 damla ağzına damlattık, önce daha çok ağladı(sanırım tadından dolayı çünkü susam yağı, rezene yağı, badem, anason ne ararsanız var içinde), hemen üstüne emzirdim yağı yutsun diye. Sonrasında bebişim bir uyudu, 2 saat. Emzirdim tekrar uyuttum bir 2 saat daha... ve inanır mısınız gece 12'den sabah 7.30'a kadar böyle devam etti. 2 haftadır ilk defa bu kadar güzel bir gece uykusu yaşadık :)


Bu arada bunu reklam amaçlı yaptığımı söyleyenler olabilir. Bu blogger'ı ilk kullanışım ve tecrübelerimi benim gibi taze annelerle paylaşmaktan ve bir Allah razı olsun demenizden başka hiçbir amacım yok. Bu arada sizin de gaz problemlerine bir çözümünüz varsa ve paylaşırsanız çok mutlu olurum...

Yeni bir tecrübeye kadar hoşçakalın :)

Not: Bu yazıyı yaklaşık 2,5 ay önce farklı bir blogta kaleme almıştım. Bir de burdan paylaşmak istedim ;)
Devamını oku...

2 Ekim 2012 Salı

Diyetisyene gittimmm


Merhabalar
Bugün diyetisyene gittim. Doğum sonrası kiloları vermek için ilk adımımı attım da diyebilirim.

Rabbim'in her konuda bana ayrıcalık sağladığını düşünürüm :) Bu yüzden çevremdekilerin bazen kıskançlıkla ağızlarından çıkan o lüzumsuz laf çarpıtmalarına(Eşşek şansı var sende, hatta eşşek değil öküz şansı var öküz gibi :) maruz kalmışlığım olmuştur. Tesadüfen bi kitap alırım elime, en çok satanlar listesindeki %50 indirime girmiş kitap çıkar. Hepsine çalışır çalışır bi sınava çalışmam, sınav iptal olur. Kooperatif ev kurasına girerim, kuradan ismim okunmaz ve birkaç ay sonra o kooperatifin dolandırıcıların tuzağı olduğunu duyarım. Geçen yıllarda arkadaşlarla ÜDS'ye hiç ingilizce çalışmadan girmiştik. Sırf muhabbet olsun diye. Hepimiz kafadan salladık, ooooo piti piti bile yapmıştım sıkıntıdan hatırlıyorum :)) ve sonuçlar açıklandı herkes 15-20 gibi puanlar alırken ben 51 almıştım :D ve bu puanla barajı 50 olan bir yükseklisans programına girdim :D

Neyse bu kadar örnek yeter sanırım ne ka şanslı olduğumu anlatmaya... Gelelim diyetisyene... Gittiğim özel hastanenin sekreteri 5 tane diyetisyen ismi saydı rastgele birini seçtim Pınar hanım diye... Sonra arkadaş sohbetlerinden birinde O hastanenin en iyi hekimlerinden biri olduğunu öğrendim gidenlerden. ve hakiketen çok farklı bi diyetisyen çıktı. Biraz sohbetten sonra bana aynen şöyle  dedi:
"Hatun kişiiiii... Seni çok sevdim, sana diyet vermiycem"
?????????????????????????????????????
"ama ben zayıflamak istiyorum..."
"zayıflıycaksın hiiiiççç merak etme"
dediii ve aşağıda püf noktalarını yazacağım "diyet"i verdi.




işte doğum sonrası kilolardan kurtaran ve aynı zamanda emziren anneler için süt yapan diyet...



sabah(08.00-09.00)

kahvaltı:

yarım yağlı beyaz peynir yada haşlanmış yumurta(ikisini aynı gün tavsiye etmiyor)

kepek, çavdar, tam buğday kemeklerinden herhangi biri

zeytin,

domates, salatalık, soğan, marulla yapılmış az yağlı ve tuzlu salata

az şekerli çay

Araöğünler-----kuşluk(10:00-11.00)-ikindi(15.00-16.00)-gece(22.00-23.00)

Araöğün seçeneklerini aşağıdaki listede vereceğim ve eminim bu ara öğünler çok hoşunuza gidecek :)

Anaöğünler-----Öğle Yemeği(12.00-13.30) ve Akşam yemeği(18.00-19.30)

2 gün etsiz sebze yemeği
1 gün etsiz kurubaklagiller
bu öğünlerin yanına>>>>> ekmek yada bulgur pilavı(pirince göre çok daha fazla tok tutuyo)
                                                salata
                                            yoğurt

1 gün dana eti ile hazırlanmış et yemeği
1 gün balık
1 gün tavuk
1 gün de ciğer(bu hem süt yapması için hem de demir eksikliği olanlar için)
bu öğünlerin yanına>>>>> ekmek
                                           salata
                                           yoğurt


bakın miktar vermiyor istediğiniz kadar yiyebilirsiniz!!!!

bunlara ek sütüm olsun diyen anneler için sabah öğle akşam şekersiz komposto(fakat yerken bir su bardağı kadar kompostoya 1 tatlı kaşığı pekmez koyuyoruz) yiyoruz.

ve her gün en az 2 litre su


şimdi geldik diyetin en güzel yerine yani araöğünlere :) şimdi dikkat araöğün listesi aşağıda....


Araöğünler:

1 porsiyon sütlü tatlı (keşkül, muhalebi, kazandibi, sütlaç, puding ne isterseniz...:)
kuru üzüm+leblebi
nesfit+süt
yoğurtlu ekmek
az yağda patlamış mısır
bitter çikolata
piko
meyve
2 dilim masum pasta :)
kısır
diyet bisküvi çeşitleri
az yağ ile yapılmış poğaça
badem
fındık
ceviz

Araöğün saatlerinde bu listeden herhangi birini yiyebiliyorsunuz. Bitter dahil :))




Evet sevgili arkadaşlar diyet listem bu şekilde... Diyetisyenim herhangi bi şey söylemedi ancak ben haftada 2 gün de spora yazıldım. 1 ay sonra kontrolüm var. Umarım bu diyetle(!) kilo verebilirim ve yine burdan sizlerle paylaşırım... Ne dersiniz sizce mümkün mü ? :)










Devamını oku...

11 Nisan 2012 Çarşamba

Pratik Mozaik Pasta

Sabah aniden haber verip öğlen geleceğim diyen arkadaşım farkında olmadan bana bu pastayı yaptırdı. Güzel de oldu hani afiyetle yendi... Hala da yenesi var ham ham hammmm ;)



Pratik Mozaik Pasta

Malzemeler:
  • 1 paket dikdörtgen hazır mozaik kek
  • 650 gr süt
  • 1 paket vanilyalı puding(750 gr süt ile pişirilen)
  • 1 tatlı kaşığı kakao

Hazırlanışı:
Kekimizi bir parmak kalınlığında dilimler halinde kesiyoruz. Cam bir tepsiyi sudan geçirip içine keklerimizi yatay olarak yerleştiriyoruz. Bir tencereye 650 gr süt ekliyoruz ve pudingimizi ekliyoruz. Süt oranını azaltmamızın nedeni, tatlıyı keserken pudinginin dağılmasını engellemek. Pişirdiğimiz pudingten 3 kepçe alıp ayrı bir tabağa ayırıyoruz. Tencerede kalan kısmına 1 tatlı kaşığı kakao ekleyip iyice karıştırıyoruz. Keklerin üzerine, kabın tam ortasına dökmek şartıyla bir kepçe kakaolu puding, 1 kepçe vanilyalı puding... Bu şekilde pudinglerimizi bitirene kadar aynı işlemi tekrarlıyoruz. 1-2 saat soğumasını bekledikten sonra 2 saat kadar da buzdolabında bekletip servis yapıyoruz. Afiyet olsun...
Devamını oku...

Kelebek Makarnadan Börek

Bu böreği 2 gün önce arkadaşlarıma yaptım. Kahvaltıya davet ettiğim için ellerinde simitler ve poğaçalarla gelseler de börekleri görünce hepsinin pabucu dama atıldı. Bu kadar kolay yapılan ve lezzeti damaklarda kalan böreğimi tarif üstüne tarif isteyen arkadaşlarımla beraber sizede yazmak istedim. (Portakal ağacındaki tariften esinlenerek yapılmıştır.)



KELEBEK MAKARNA BÖREĞİ:

Malzemeler:
  • 1 paket kelebek makarna
  • 1,5 su bardağı süt
  • Yarım su bardağı su
  • 4 yumurta
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 3 yufka
  • 400 gr. yağlı beyaz peynir
  • 1 bağ maydanoz
  • 1 tutam tuz
  • Üzerine susam, Çörekotu


Hazırlanması:

1 paket makarnayı biraz tuzla haşlıyoruz ve süzüyoruz. Beyaz peynirin içine 1 bağ maydanoz ve rendelenmiş peyniri ilave edip karıştırıyoruz. Süt, yumurtaların beyazı , sıvıyağ ve biraz tuz karıştırıyoruz. Fırın tepsisini yağlayıp ve 1 tane yufka tepsiden taşacak şekilde koyuyoruz. Üzerine haşladığımız makarnanın yarısını yayıyoruz. Ve sütlü harcın üçte birini ekliyoruz. Daha sonra 2. yufkayı büzüştürerek seriyoruz. Üzerine kalan makarnayı serip kalan sütlü harcın yarısını döküyoruz. Son olarak 3. yufkayı büzüştürerek seriyoruz ve kenarlardan sarkan 1. yufkanın kenar kısımlarını böreğin üzerine kapatıyoruz. Kalan sütlü karışımın içine başta ayırdığımız 4 yumurta sarısını ekliyoruz ve bu karışımı da böreğin en üst katına serip 1-2 saat fırına koymadan bekletiyoruz. Fırına koyarken de böreğin üzerine ufak tereyağı parçaları ekleyip susam ve çörekotu serperek 180 derecede pişiriyoruz. Böreğimizi piştikten hemen sonra servis yapabiliriz. Afiyet olsun...
Devamını oku...

Yoğurt Yapalım

Haydi yoğurt yapalım ;)



Süt ve süt ürünlerinin sağlığa etkisi, içerisindeki katkı madddeleri ve bu katkı maddelerinin vücutta ne derece kalıcı kötü etkiler bıraktığını hemen her gün ekranlarda ve gazetelerde takip ediyoruz. Pastörize sütler ve yoğurtların bile sağlıklı olmadığı konuşulurken kendimize ve ailemize sağlıklı yiyecekler yedirmek bizim ellerimizde diye düşünüyorum. Yoğurt, ekmek, peynir, zeytin... Ne kadar yiyeceği kendimizi üretirsek o kadar sağlıklı bir hayata kavuşacağız.
Hamileliğinin son aylarına giren bir anne adayı olarak oğlumu doğal ürünlerle beslemek istiyorum. Bunun ilk basamağı olarak yoğurdu seçtim. İnşallah bu durumu kalıcı olarak mutfağıma adapte edip ekmek ve peynir üretimine de başlarım :)

Yoğurt Yapımı
Malzemeler:
  • 2 kg süt
  • 2 yemek kaşığı yoğurt

Hazırlanışı:
Ben sütümü mandıradan açık süt olarak alıyorum. Güvendiğiniz bir sütçünüz varsa onu tercih edin. Sütü bir çelik tencerede güzelce kaynatıyoruz. Kaynayan sütü cam kavanozlara yada cam saklama kaplarına alıyoruz ve sütü ılımaya bırakıyoruz. Yoğurt yaparken dikkat etmemiz gereken en önemli nokta yoğurdu hangi sıcaklıkta mayalayacağımızdır. Literatürde en uygun sıcaklığın 45 derecelik sıcaklık olması gerektiği yazılır. Fakat sütün sıcaklığını en pratik haliyle elimizle ölçebiliriz. Bunun için annemin özel bir ölçüsü vardır. "Küçük parmağını süte batırdığında parmağını çok hafif yakacak" der. Ben de aynen bu şekilde yapıyorum. Küçük parmağınızı kaba soktuğunuzda parmağınız çok hafif yanacak. Bu haldeyken yoğurdu kaba ekleyip bir kaşıkla karıştırarak kabın ağzını kapatıyoruz. Etrafını bir sofra beziyle sarıp üzerini bir battaniye yada kalın bir örtü örtüyoruz. 6 saat hiç yerinden oynatmadan bekletiyoruz. 6 saatin sonunda yoğurdu çok sarsmadan buzdolabına alıyoruz. 1 gün dolapta bekledikten sonra yiyebiliyoruz. Afiyet olsun.
Devamını oku...

Zeytinyağlı taze bakla yemeği

Bakla yemeğini çok sevmekle birlikte annemden başka kimsenin bakla yemeğini yemem. Veee anneme sormadan interneti ve yemek kitaplarını karıştıra karıştıra tadı damaklarda kalan harika bir bakla yemeği yapmanın verdiği haklı gururla yazıyorum :)) Eşimin bakla kokusuna dayanamayıp çorba ve pilava hiç dokunmadan bir tencere yemeği bitirdiği zeytinyağlı baklamın tarifi şöyle...




Zeytinyağlı Taze Bakla

Malzemeler:
  • 2 orta boy soğan
  • 1-1,5 çay bardağı zeytinyağı
  • Tuz
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı salça(isteğe göre eklenmeyebilir)
  • 1 kg taze bakla
  • 2 su bardağı ılık su
  • 1,5 yemek kaşığı un
  • 1 limon
  • Servis için:
  • İnce kıyılmış dereotu
  • Sarımsaklı süzme yoğurt


Hazırlanışı:
Geniş bir kabın içerisine su doldurup içine yarım limon suyu sıkıyoruz ve sıktığımız limonu da kabın içerisine bırakıyoruz. Baklalarımızı güzelce yıkayıp başlarını ve kenarlarındaki kılçıkları temizliyoruz. Temizlediğimiz baklaları 2-3 parçaya bölüp su dolu kabın içerine atıp sararmalarını engelliyoruz.
Geniş bir tencereye soğanı yemeklik doğrayıp tuz ve şekeri de ekleyip zeytinyağında soğanları sarartıyoruz. İzteğe bağlı olarak 1 yemek kaşığı salça eklenebilir. Suyunu süzdüğümüz baklaları tencereye ekleyip 10 dakika kadar kavuruyoruz. Bir kapta 2 su bardağı su ile unu ekleyip topaklaşmaması için sık sık karıştırıyoruz. Hazırladığımız un ve su karışımını tenceremize ekliyoruz. Kalan yarım limon suyunu da ekliyoruz. Ara ara hafifçe karıştırarak orta ateşte yemeğimizi 45 dakika kadar pişiriyoruz. Baklalarınız sert kalırsa süreyi ve suyu artırabilirsiniz. Yemeğimiz soğuyunca üzerine sarımsaklı yoğurt ve dereotu ile süsleyebiliriz. Afiyet olsun...

Devamını oku...